Sakal ve Bıyık Ekimi | Crea Clinic
Erkekler Sakal ve Bıyık Ekimi

Sakal ve Bıyık Ekimi

Saç ekim tekniklerindeki tecrübe ve ilerlemeler sayesinde yüz bölgesine yani sakal ve bıyık ekimi artık başarıyla gerçekleştirilebilmektedir.

Görünümü iyileştirmek ve doğal sonuçlarla erkeksi özellikleri öne çıkarmak amacıyla sakal ve bıyık ekimi işlemlerine son yıllardatalep arttı.

Normalde ergenlik çağındaki erkek hormonları sakal büyümesini teşvik eder.

Güçlü bir genetik temelin yanı sıra, sakalın kıl folikülleri, dihidrotestosteron (DHT) hormonunun etkisi altında terminal kıllar (kalın kıllar) üretir.

Bazı araştırmalara göre tıraşsız sakal bırakan erkekler, yüzü tıraşlı olan erkeklere göre daha yaşlı, daha erkeksi, daha baskın ve saldırgan olarak algılanmakta ve kadınların daha olumlu tutumlarını çekmektedir.


Operasyon Öncesi Değerlendirme

Sakal veya Bıyık ekimi adayı olan hastalar şunlardır:

  • Doğumdan itibaren hiç sakalı olmayan veya sakalında boşluk bulunan, yoğunluğu az olanlar.
  • Yanıklar, trafik kazalarından kaynaklanan yaralanmalar, sivilce sonucu, yarık dudak düzeltmesi veya herhangi başka bir ameliyat vb. nedeniyle oluşan kayıplar ve dökülmeler.
  • Trans hastaların erkekleştirilmesi.

Sakal ve bıyık ekiminin ana nedeni az sakal ve bıyık boşluğu olan hastalardadır.

Değerlendirme sırasında aşılanacak alanları içeren bir tasarım çizilir ve gerekli yüzey alanı ve FUE (Ekim) sayısı belirlenir.

Anatomik olarak sakalın yüz bölgesi farklı bölgelere ayrılarak FUE'lerın nereye ekileceği belirlenebilir:

  • Üst dudak: bıyık
  • Çene bölgesi
  • Genian bölgesi: yanak sakalı
  • Çenenin alçalan kısmı: favoriler

Çene bölgesinde a) dış (yan) sütunlar ve b) iç (orta) sütunları ayırt edebiliriz.

Bıyık, yan sütunlar aracılığıyla çene bölgesine (orta sütun) bağlandığında genellikle "keçi sakalı" olarak bilinir.

Ekilecek kıl yoğunluğu oldukça değişkendir; yoğunluk ne kadar yüksek olursa sonuç o kadar kalın olur ve yoğunluk ne kadar düşük olursa boşlukları kapatacak şekilde sakalın o kadar büyük olması gerekir.

Ekilecek kıl miktarı, hastanın beklentileri, yüzün büyüklüğü, ekimin tasarımı, ekilecek santimetre kare, santimetre başına ekilecek FUE miktarı, ekilecek saç kalınlığı dikkate alınarak belirlenir.

Donör alanda önceden var olan saç miktarı ve esas olarak donör alandan alınabilecek kılların miktarı.

Bazen hastanın beklentilerini karşılamak için ikinci veya üçüncü bir işlem gerekli olabilir.

Ekim yapılması için Donör alanın iyi durumda olması gerekir.

Ciltte enfeksiyon, iltihaplanma, aktif akne vb. herhangi bir değişiklik olması durumunda ameliyat öncesi sorunun düzeltilmesine yönelik tedavi uygulanır.

Alıcı bölgede topikal minoksidil bazlı ürünler kesilmeli ve hastanın sağlığı iyi olmalıdır.

Greftlerin büyümesinin genel sonucu, ameliyat sonrası dönemde greftlerde dökülme olduğu ve 3-4 ay sonra yeniden çıktığı dikkate alındığında 10-14 ay sonra görülür.

Genetik kellik tedavisinde saçlı deri için kullanılabilecek, yüz bölgesine FUE yerleştirirken ve donör bölgeden yenilenemeyen bir kaynağı çıkarırken hekim hastayı riskler konusunda uyarmalıdır.


Donör Alanı

Ana donör alanı, genellikle nakledilecek yeterli miktarda foliküle sahip olduğu göz önüne alındığında, kafa derisinin güvenli bölgesidir (kelleşmeyen oksipital ve lateral).

Saç derisindeki kıllar normalde sakalla karşılaştırıldığında yeterince kalındır, vücudun diğer bölgelerindeki kıllar ise daha incedir.

Foliküler ünitelerin ve saç gövdesinin, saçın rengi ve kalınlığı gibi daha iyi bir prognoza işaret ettiği bilinen bazı özellikleri vardır; saç ne kadar koyu ve kalın olursa görünüm o kadar iyi olur.

Kullanılabilecek ikinci donör alan ise genellikle çene altı bölgesinden alınan sakalın kendisidir. Folikülün fiziksel özellikleri açısından idealdir ancak çıkarılacak FU sayısı açısından sınırlıdır; daha az FU'ya ihtiyaç duyulduğunda veya oksipital bölge yeterli olmadığında seçilir.

Operasyon

Operasyon günü greft yapılacak bölgenin kesin tasarımı yapılır

FUE (Foliküler Ünite Eksizyonu) tekniği ile foliküler üniteler, küçük yuvarlak bir mikro punch kullanılarak hastanın donör bölgesinden tek tek çıkarılır

Operasyon Sonraki Bakım

Ekim işleminin başarısı için operasyon sonrası bakım çok önemlidir.

Hastanın ilk birkaç gün implantlara aşırı basınçla dokunmaması gerekir.

Ekim sonrasında yoğun güneş ışığına maruz kalınması önerilmez.


Olası Komplikasyonlar, yan etikleri

Hasta, özellikle koyu tenli olmak üzere implantasyon bölgesinde postinflamatuar hiperpigmentasyon (koyulaşma) oluşabileceğinin bilincinde olmalı, dolayısıyla iyi bir estetik sonuç için depigmentasyon tedavisinin uygulanması gerekmektedir.

İmplantasyon sırasında kıllların yönü veya açısının yanlış yerleştirilmesi, ortaya çıkabilecek diğer bir komplikasyondur, bu da estetik olmayan büyümelere neden olur ve çok fazla olması durumunda çıkarılmasını gerektirebilir.

İmplant yapılan bölgede nadiren folikülit (enfeksiyon) meydana gelir. Ancak en sık görüldüğü bölge genellikle dudak altı yani çene bölgesidir.

Greftlerin çevresindeki deride, dudak altında ve çene tümseğinde şişlikler oluşabilir ve bu durum kaliteli greft ve implantasyon tekniği ile önlenebilir.

Ekim sırasında, özellikle koyu renkli ciltlerde, Kılların alındığı yara izinde hipopigmentasyon (açıklaşma) sık görülür. Bu nedenle sakal çıkması durumunda yüz bölgesinden kaçınılarak çene çizgisinin altındaki bölgeden çıkarma işlemi yapılmalıdır.


Sonuçlar

Operasyon öncesi iyi bir tanı koymak, yeterli tıbbi öykü almak, donör ve alıcı bölgelere ait tüm değişkenleri değerlendirmek ve hastanın gerçekçi beklentilerini doğrulamak çok önemlidir.

Sakalın estetik faydalarından biri, yüzün alt üçte birlik kısmının özelliklerini maskelerken veya zayıflatırken çene, çene açısı ve alt kenarı gibi erkeksi yüz özelliklerini vurgulayabilmektir.

Yüz bölgesine saç ekimi gerçekleştirmek, doğal ve tatmin edici sonuçlar elde etmek için deneyimli bir uzman gerektirir.